14 Mart 2009 Cumartesi

Toplantı...

Yeni bir konu var, raporlar henüz hazır değil, projenin son durumu, personelin hali, senin performansın, onun performansı, diğer bölümün istediği, bir başkasının istemediği, patronun mesajı, mevuct işler, aksiyon planları, aksiyon statüleri, proje problemleri, geciken işler, gecikmeyen işler... Hemen toplantı yapalım... Toplantı ayarlayalım görüşelim... Sonra bir de toplantı notu yazalım.

Toplanmayalım artık!!! Yeter !! herkesin işi belli değil mi ? Tamam işlerimizi yapalım. Ne toplanıp duruyoruz devamlı ? Daha ciddi görünmek için mi, daha profesyonel görünmek için mi? toplaşmayın, dağılın, ne kadar çok kafa bir odaya dolarsa o kadar karışıyor herşey, dağılın bir ya! Bir rahat olun, herşey konuşarak çözülmez, boşuna mı yazıldı onca prosedür, boşuna mı konmuş o kadar kural falan? Ya uygularsın, ya uygulamazsın. Nasıl uygulasak veya nasıl uygulamasak diye konşmayın artık.

Artık konşmaya tahammülüm kalmadı, oldum olası sevmem tüm toplanma, toplaşma, topluluk faaliyetlerini, bir de ufacık odalar, kapalı kapılar, kapalı camlar. Gören de gizli serviste falan çalışıyoruz sanacak.

Ne yapıyoruz sanki, uçak mühendisliği mi, bilim araştırması mı, kansere çare mi arıyoruz, ne ? Öyle sıradan bir iş işte. Binbir çeşit proje, yönet, o kadar, koordine et, raporla, aksilik olmamasını sağla, problemleri çöz, uygulamaya geçir, çalıştığını kontrol et, bitti işte. Methodu belli, yolu belli, çıkabilecek her problem daha önce çıkmış, model çözümü belli. Ne var bu kadar topluluk halinde hareket edecek.

Sıkılıyorum, odalara kapatılmaktan. Resim çiziyorum olmuyor, yazı yazıyorum olmuyor, karikatürler çiziyorum olmuyor, sayılarla oynuyorum, formüller çözüyorum, hatta bazen küçük code'lar yazıyorum olmuyor, kendime yeni alfabeler uyduruyorum olmuyor, zaman geçmiyor, ölüyorum sıkıntıdan, sonra size saldırınca da kızmayacaksınız. Neymiş efendim konsantre olamıyormuşum konuya, konu yok ki...

Dağılsın herkes! Toplantı falan yok!

Hiç yorum yok: