23 Kasım 2007 Cuma

Bugün Cuma...

Bugün çok sevdiğim arkadaşlarımdan birinin (zaten birkaç taneler) doğum günü. Aynı yerde çalışıyoruz, şu anda ayrı binalardayız ama bundan birkaç ay öncesine kadar aynı binadaydık, hatta aynı katta. Ama birbirimizin yüzünü göremiyorduk bile. Sevgili arkadaşım burada çalışmazken, reklamcılık gibi hayata daha yakın işler ile meşgûldü. Benim gerçek hayatla bağımdı aslında, en azından hadi çıkalım dediğinde onun enerjisi ile kendimizi sokakta buluyorduk. Sonra ben arkadaşımın bu işyerine girmesine vesile olarak, onu da kendimi de aynı tuzağın içine çekmişim meğerse.

Bekliyoruz şimdi kurtulalım diye. Börekçi mi açsak, başka bir şehirde yaşayıp cafe, toprak, ek biç işiyle mi uğraşsak, bilardocu mu açsak, taksicilik mi yapsak, simit mi satsak ? Şu andakinden başka ne yapsak :)

İki arkadaş hediye ettim ona bugün. Bir tanesinin adı Liesel. Bir diğerinin adı ise Marco. Ama o istediği isimlerle değiştirebilir tabii ki. Biraz bakınca bize ne kadar benzediklerini görecek, ikisininde beyinleri şişmiş de dışarı çıkmış görüntüleri var, Liesel biraz asice, zaten ismi de o yüzden Liesel. Nazi Almanya'sında, Nazi Partisini kabul etmemiş ender Alman karakterlerden biri. Marco ise düşün düşün şişmiş, deli deli dolaşıyor, asık suratlı. Bizim gibi bir avuç yerde yüzüyorlar. En azından suyun içindeler, bizden bir adım daha mutlulardır sanırım. Kesinlikle ait oldukları yaşam şartları ile yaşıyorlar, suyun içindeler en azından.

Bu arada Elveda Rumeli diye bir dizi var. Hangi kanalda hatırlamıyorum, iki hafta tesadüfen rastladıktan sonra artık Pazartesi gelsin de seyredeyim istiyorum. Nasıl güzel bir dizi, o konuşmalar, konuşmalardaki o cevaplar. Kardeşim hep "Trakyalılar da bir çeşit laz" der, öyleyiz valla :))

Mutlu yılların olsun sevgili arkadaşım.