22 Ağustos 2008 Cuma

Söyleyemediklerim.

- "Dünyaya farklı bir yerden bakıyorum"
- Dünya'ya farklı bir yerden bakıyormuş, nerene dönersen dön, sağım solum önüm arkam saklanmayan ebe! Dünya işte yuvarlak bir şey. Aya çıkmadıkça Dünya'ya farklı bir yerden bakmak mümkün mü? Uzaya mı çıktın! Öyleyse efendi efendi saygı duyarım, hatta çok kıskanırım. Ama yok çıkmadıysan önün arkan bir. Yok efendim hayat felsefesi açısından değinmiştim! Yani farklı bir hayat felsefen var, pek etkileyici. Ne o, insan kimliğinden mi sıyrıldın, ayrı bir varlık mı oldun, allien mı oldun yani? E bu olmadıkça felsefi açıdan da "Dünyaya farklı bir yerden bakmak" mümkün değil ki. İnsansın sonuçta, insan olmakla sınırlısın, ha belki bir diğerine göre sınırların biraz daha gevşek veya biraz daha dar, minicik. Farketmez. İnsan olmanın varlık kuralı ile sınırlısın sonuçta. Kendini uçabilen bir tavuk olduğuna inandırma. Üzme kendini.

- "Farklı bakış açıları dünyamızı zenginleştirir!"
- Farklı bakış açıları nedeniyledir ki bu yerküre üzerindeki tüm topraklarda binlerce yıldır savaşlar oluyor! Evet bir zenginleşme sözkonusu tabi ama bu eş dağılımlı olmuyor hiçbir zaman. Farklı bakış açıları dünyayı sadece ve sadece kaosa götürür ki bu da zaten varoluşun temel ilkelerindendir. Zaten kaos var olmalıdır ki hayat olsun. Farklılıklarla düzen düzensizliğe dönsün ve varlıklar düzensizlikte düzeni keşfetsin, şükür etsin. Yani bu bir zenginleşme değildir. Sadece süreçtir. Allayıp pullayıp bir şey bulmuş gibi pazarlamayın!

- "Senden çok pozitif bir enerji/elektrik alıyorum.", "Çok negatif bir enerjisi/elektriği var"
- Gerçekten mi! O kadar ilginç ve doğadışı ki! Kelimelerin böyle doldurulmasına deli oluyorum. Çok basitçe atom pozitif elektrik yüklü bir çekirdek (proton-pozitif yüklüdür, nötron yüksüzdür, bunlar da çekirdeği oluşturur ki çekirdek böylece pozitif yüklü olur) ve etrafında dönüp duran (bu dönme hareketi de evrenseldir, evren de dönmeyen tek bir zerre yoktur) negatif yüklü elektronlardan oluşur. Yani hareket eden "negatif" yüktür. Pozitif yükün açığa çıkması ancak elektonların koparılması ile olur. Veya atom grubuna dışarıdan negatif yüklü elektronlar göç ettiğinde atom negatif yüklenir.
Atom'dan bağımsız bir varlık olmadığına göre, bir varlığın diğerine pozitif elektirik vermesi mümkün müdür? Pozitif yük almak için, karşındakinin negatif yüklü elektronlarını koparmak gerekmez mi? Veya birinden negatif yük tesirinde kalmak ancak o varlığa ancak negatif yüklü elektronları üzerine sıçratmakla olmaz mı?
Velhasıl, şuna "olumlu veya olumsuz hissediyorum deyin ve benim gibileri delilik sınırlarında gezindirmeyin.

- "Bir ekip olmalıyız, aynı amaca hizmet etmeliyiz. İyi bir ekip birlikte hareket edendir. Bakın kazlara göç ederken nasıl da ekip olarak çalışıyorlar"
- Kazların maaşları birbirinden farklı mı? Veya müdür kaz var mı? Ya memur kaz? Bunu şöye diyelim de hadi biraz dürüst olun. "Siz bir ekip olarak çok çalışın, en çok çalışanınıza üç kuruş fazla verebilirim, ama amaç bana kazandırmak asıl". Böyle de ki, inanmaya güdümlü insanları uyandırmak ile uğraşmayalım.

- "Çok isabetli tahminler yapıyorum. Hiç şaşırmadım bu güne kadar"
- Yalan! Kocaman hem de. İsabetli tahmin yapmak için insan zekasının hesaplayacağı sınırların üzerinde bir yeti gerekir. Ve bu insan kafa sınırlarının malesef ki oldukça üzerindedir. Mesela bir parayı at havaya milyonlarca kez, hepsinde tura mı veya yazı mı düşeceğini bilebilir misin? Veya her seferinde yazı veya tura düşer mi? Bilemezsin.Düşmez. Değil mi? Ama tüm değişkenleri bilirsen case değişir. Yani o paranın etrafındaki tüm evreni bilirsen. Paranın ağırlığı, metalin yüzeyde dağılışını, dağılışının denge oranını, parayı havaya atmak için verdiğin kuvveti, kattığın ivmeyi, havanın sıcaklığını, nemini, rüzgarın hızını, havadaki rüzgar gibi her bir hareket öğesinin tam o noktaya gelecek etkisini, havanın yoğunluğunu, paranın düşeceği zemini, zeminin yapısını, sertliğini, sekme etkisini, sekme etkisinin yerden uzaklaştıracağı mesafeyi bilirsen. Paranın da yazı mı tura mı düşeceğini bilirsin. Veya her seferinde istediğinin gelmesini sağlayabilirsin. Ama bu kadar küçük bir deneyde bile ölçüm sayısı sonsuza uzar. Ki daha kapsamlı tahminler için yüzyıllar harcanmalıdır. Olan harcasın. Olmayan atmasın. İsabetli tahmin sadece olasılıktır.

- "Hayatımdan nefret ediyorum, yaşamak istemiyorum, çok üzgünüm, deli gibi depresyondayım, kendimi kaybolmuş hissediyorum"
- Noldu ! "Erkek arkadaşım doğum günümü unuttu"!. Derin bir nefes alıyorum. Çok derin. Sanal depresiflerden gına geldi. Çok şükür hayatlarında kötü birşey yaşamamışlar, bunları dert ediyorlar. Olsun ne sevimli dertleri var, diyorum. Sakinleşince tabi. Allah gerçeklerini yaşatmasın diyorum içimden.
Güzel insan, bir kafanı kaldır da çevrene bak Allah sana yaşatmadıysa da yaşattıkları vardır çevrende, bir bak, bir kork, bir sus, bir de ki ben pek şımarığım de, bir sus! Bana kesinlikle anlatma, hiç anlatma, ben anlayamam böyle dertleri, böyle şeyler için hissedilen bunca korkunç depresif duyguyu, en son anlayacak benim. Git başka sanal depresifler bul, onlara anlat. Benden sana fayda gelmez. Ben bile deli gibi seviyorum yaşamayı (kavgam var ayrı) ki ben benden bin beterlerini gördüm, onlar benden de çok seviyorlardı yaşamayı!


Diyemiyorum. Dinliyorum. Hepsini, herbirini. Saygılı gözükerek.
Susuyorum.

3 yorum:

phoenixia dedi ki...

saygılı gözükmeni yirim..:))

Sindar dedi ki...

gözükemiyorum zati di mi :D

Headline dedi ki...

neden susuyorsun?