24 Haziran 2009 Çarşamba

Tatil Bitti.................

Tatil bitti. Evimize döndük. Kardeşimle bir cennetteydik. Ama olsun eve dönmek de güzel. Evet evet güzel.....

Fiziksel olarak buradayım, peşpeşe ve toplamı 12 saat olan uçuşlarla uçaklar bedenimi geri getirdi ama ruhumu koparamadılar oradan. Ruhum bedenime bir yerden bağlıysa şu anda 6-7bin kilometre kadar sünmüş durumda!

(Stephen Kıng'in Insomnia diye bir kitabı vardı. insanların ruhları ensesinden çıkan gümüşümsü bir iple bedenine bağlıydı. O ip kesilince ölüyordu insancıklar. Neyse bu konu değil zaten)

Ve oradan kopmayacak işte, yapışacak oraya, en kısa zamanda bedenimi de geri götürüp ruhumla kavuşturacağım. Kardeşim araştırmaya başladı bile. Onun da ruhu benim ki kadar sünmüş durumda. Ama olsun eve dönmek de güzel. Evet evet güzel.

Off ooofff !!

Buralardaydım.. Hala oralardayım aslında.
Dev kayaların arasında gizli deniz parçaları. Ufak mağaralar ve kanolarla geçilebilen gizli gizli dışardan görünmeyen yerler. Timsahtan küçük kerkentekeleden hallice suda yüzen yaratıklar. Balıkçı kartallar...


















Her bir dev kayadan dönüşte farklı bir deniz rengi, farklı bir dünya.
















İşte burası bundan böyle benim dünyadaki cennetimdir. Ruhumun da tam şu anda tırnakları geçirmiş olduğu yerdir.














Bu longtail teknelerden de edinmemiz lazım, suların çok sığ olduğu yerlerde çok idealler. Gerektiğinde bir iki medeniyetin olduğu kara parçasına gitmek için durur. Veya sadece yatıp suda sallanmak için bile gerekli.












Bu lagun... Bu lagun... Bu langunda yaşasak olur mu mesela? Şu yukarıda longtail'de biz kardeşimle yaşar gideriz değil mi? Olmaz mı?














Evet evet yaşayabiliriz.... Ama eve dönmek de güzel.... Olsun gideceğiz yine. Değil mi?





















En olmadı bu evler de olur... Medeniyet hali de cennet ya!





















Uzun uzun uzun upuzun bembeyaz kumlar... Şap şap zıplarım ben oralarda.















Oradaki 2 şezlong kardeşimle benim. Oradan ayrılırken sıkı sıkı sarılıp vedalaştık. Çok yakında geri geleceğiz, merak etmeyin dedik. (ama olsun eve dönmek de güzel)













Balıklarım balıklarım. Ne dalış yapmaya gerek var ne de şnorkele. Kedi gibi geliveriyorlar bisküvi yemeye. Yüzlercesi. Renk renk. Buradan sonra nerede dalış yapsan hikaye.












Fırtına geliyor. Gelsin. O da çok güzeldi. Bir anda. Hiçbir belirti yokken. Aniden. Hava fikir değiştiriveriyor. Canı öyle istiyor. Gönlüne göre. Tam bize göre...













Junior Jumbo.

















Bu ise bir sanat bence!























Aman yaa! 3 kuruşluk aklım, ruhum bölünmeden kurtarılmış 1metre kare yeri vardı. O da kalmadı....

Olsun eve dönmek de güzel.

Ama geri gitmek de güzel olur.

Ama eve dönmek de güzel...

Ama geri dönmek de pek güzel olur...

Olur olur.......

7 yorum:

No More Virgilius dedi ki...

senden nefret ettiğimi söylemiş miydim?

Sindar dedi ki...

Birkaç kez :D

En son ben Marrakech/Casablanca'ya giderken söylememiştin ama ben hissetmiştim yine :D

efsa dedi ki...

Blogunu tam okumadım ama kumsal o kayaların arası o kadar güzel görünüyor ki, yazdıysan da okumadım.

Uzun lafın kısası; Burası nerede?

Yesari dedi ki...

hiç tanımadığım birini bu kadar kıskanacağımı söyleseler...peeeehhh....essaa bunu ff de paylaşmayacaktın...dağıldım been...gün bitti...masa üstü resmim yapıcaam bu resimlerii..offff

Sindar dedi ki...

efsa,

Okunası bir şey yok zaten :) Buralar Tayland ve Malezya arasındaki (batı tarafında) minik ada cennetleri...

yesari,

Kıskanma, sen de git, al başını git, biraz uzak ama o kadar imkansız değil. Masrafı da bir Antalya,Bodrum seyahatinden çok fazla değil...

efsa dedi ki...

Bir Antalyada yaşayan insan olarak ellerin dert görmesin. gidersem söz sana bir hediye getiricem. Süpersin. :)) Günün haberi oldu bu çok sevindim. sen hangi acente ile gittin peki. en azından telefon yada internet adresini mail atabilirsen çok sevinirim. ben buraya aşık oldum da.

İlk pasaportumu 98 de Tayland a gitmek için çıkardığıma inanamıyorum. İlahi Kader falan bu olsa gerek.

Sindar dedi ki...

efsa,

Herhangi bir acenta ile gitmedik, yil icinde hava yollarinin promosyon biletlerini takip ediyorsun, ara ucuslarini ve ana ucuslarini ucuz ucuz satinaliyorsun. Kalmak istedigin otelleri internetten seciyorsun, eger taksitle odemek istiyorsan herhangi bir acentaya gidiyorsun, bu otelleri istiyorum diyorsun, ne kadar erken karar verirsen o kadar uygun olur, yok pesin odemek istiyorum dersen otellerin kendisinden aliyorsun, oteller alan transferlerini de ayarliyor. Bu gibi yerlerde sokakta cok vakit gecirildigi icin 4 yildizli oteller yeterli oluyor, temiz olmasi yeterli.
Oyle iste, gitmeye karar verirsen yerel Tur ve rehnerlerin telefonlarini da veririm...