22 Şubat 2009 Pazar

Çizme dedim!

Çok yetenikli bir ressamdı, çok yeteneği korkutucu derecede hayatı taklitinden geliyordu, ben biliyordum, onlar daha az biliyorlardı, çok yeteneğini en çok ben biliyordum, en çok ben kaçıyordum, az bilenler zaten kaçamıyorlardı, o çizdikçe, o boyadıkça daha az biliyorlardı, beni çizemediği, boyayamadığı için ben çok biliyordum zaten, ama konuşurduk, bu zararsızdı, konuşmada çok tehlikeli yetenekli değildi zaten, konuşuyorduk yine, çizmeye başlamış yüzümdeki tüm hatları yavaş yavaş, bir yandan da konuşurken sağı solu seyrederken, yüzüme hafif hafif güneş vurmuşken, gevşemişken, elindeki bir kağıt parçasına, yavaş yavaş çizdikçe gülümsüyormuş, neden sonra fark ettim, yüzümün hafiflemesiyle, yüzümden parçalar eksilmesiyle, çizme dedim, tüm parçalarım eksilmeden, korkuyla dedim ama yankılandı sesim, herşeyim eksilmişti yüzümde, bir kağıt parçasına doğru, sadece güneşin suçuydu, olmasaydı, çizemeyecekti.....

Hiç yorum yok: